08.01.2021

Tarih

Menderes Tarihi

14. yüzyıl ortalarında memleketini genişleten Karasi Beyliğini topraklarına katan Orhan Gazi’nin, etki ve nüfuzu İzmir’e kadar yayılmıştır. O tarihten itibaren Menderes bir köy olarak tanınmaya başlamıştır. 14. yüzyıl sonlarında Yıldırım Beyazıt İzmir’i ele geçirmiş ve Menderes çevresinde kendisini tanıtmış olan Cüneyt Bey’in babası İbrahim Ağayı İzmir’e subaşı olarak atamıştır. Yıldırım Beyazıt’ın seferden sefere koşması İzmir’in Rodos şövalyelerinden iyice temizlenmesini engellemişse de, Timur sonuca ulaşmıştır.

Cüneyt Bey’in Sinan Fakı adlı kadısı, Menderes’le Gölcükler arasında kendi adıyla anılan bir köy kurmuştur. Bu köyün halkı, veba salgını sonucu tümüyle ölmüş, köy de bakımsız kaldığı için harap olmuştur. Rodos’un fethine çıkan Kanuni Sultan Süleyman’ın orduları bir süre Menderes’te konaklamıştır, Menderes’i karargah olarak kullanmıştır. Bu sırada bölgeye “Cem Ovası” denildiği kayıtlardan anlaşılmaktadır. 9 Eylül 1922’de İzmir ile birlikte düşman işgalinden kurtarılmış ve Cumaovası adını almıştır. 3 Haziran 1988 tarihinde adı değiştirilerek Menderes olmuş ve ilçe haline getirilmiştir.

5216 Sayılı Büyükşehir yasasıyla birlikte 2009 yılında Özdere, Gümüldür, Görece, Değirmendere, Tekeli, Oğlananası kademe belediyeleri tüzel kişilikleri kaldırılarak tüm varlıklarıyla birlikte Menderes Belediyesi’ne bağlanmıştır. 6360 On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereği 18 köy tüzel kişiliği kaldırılarak 1 Nisan 2014 itibariyle Menderes Belediyesi’ne bağlanmıştır. Son yapılan bu değişikliklerle birlikte Menderes yüz ölçümü bakımından 44 mahallesiyle toplam yüzden bin 500 oranında büyümüştür. Akçaköy, Ataköy, Çakaltepe, Çamönü, Çatalca, Çile, Çileme, Develi, Efemçukuru, Gölova, Karakuyu, Keler, Kısık, Kuyucak, Küner, Sancaklı, Şaşal ve Yeniköy mahalle statüsünde ilçemize bağlanmıştır. 

TARİHİ CAMİLERİMİZ

Kasımpaşa Camisi ve Türbesi
 
Halk arasında “Beş Mihraplı Cami” adıyla da bilinen cami, Kasımpaşa Mahallesi 50. Yıl Caddesi’nde yer alır. 16. yüzyılda inşa edilen vakıf eserlerinden biri olan Kasım Paşa Camisi, medrese ve muallimhaneden meydana gelen Kasım Paşa Külliyesi’dir. Cami, Vezir Kasım Paşa tarafından 1505-1506 yıllarında inşa edilmiş, 1965 yılında ise Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.
 
Geniş bir avlu içinde yer alan caminin güneybatısında, çevresinde bir hazire ile birlikte bir türbe ve avlunun kuzeybatı köşesinde tuvalet ve abdest muslukları bulunmaktadır. Kare planlı, üzeri kubbe ile örtülü bir harim, kuzeyindeki üç birimli son cemaat yeri ve son cemaat yerinin batısında yer alan minareden oluşur. Kasımpaşa Mahallesi’nde, Kasım Paşa Camisi’nin güneybatısında yer alan türbe, kare planlı, basık kubbe ile örtülü basit ve oldukça küçük bir yapıdır. Caminin kitabesine göre 1505 yılında inşa edilen türbedeki iki mezar taşından biri Kasım Paşa’ya, diğeri ise defter-i hakani katibi Eyüb Çelebi’ye aittir.
 

 
Cüneytbey Camisi
 
Cüneytbey Sokağı ile Doğan Sokak’ın kesiştiği noktada yer alan Cüneytbey Camisi, hamam ve medreseyle birlikte bir külliye oluşturmasına karşılık, diğer iki yapı günümüze ulaşamamıştır. Kare planlı cami, üzeri kubbe ile örülü bir harim, kuzeyindeki üç birimli son cemaat yeri ve harimin kuzeybatı köşesindeki minareden oluşur.
 
Kitabesinin bulunmaması nedeniyle inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen cami, kaynaklarda ve arşiv kayıtlarında “İmaret-i Cündi Bey bin Aydın”, “İmaret-i Cüneyd Bey bin Aydın” adıyla geçmektedir. Araştırmalar ışığında caminin inşa tarihinin 14. yüzyıl sonu ile 15. yüzyılın ilk çeyreği olduğu sanılmaktadır. 1990 yılında mahalli bir dernek tarafından yapılan onarımda orijinal dokusunu kaybeden Cüneytbey Camisi, 1991 ve 1994 yıllarında da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır. Restorasyonlardan sonra caminin kalan tek özgün unsuru dış mihrabıdır.
 
 

 
Cumhuriyet Mahallesi Camisi
 
Özdere’nin Cumhuriyet Mahallesi’nde yer alan Cumhuriyet Mahallesi Camisi, 1894 yılında inşa edilmiştir. Düz ahşap tavanla örtülü dikdörtgen planlı harim, harimin kuzeyindeki son cemaat yeri ve son cemaat yerinin önündeki ahşap tavanlı sundurmayla harimin kuzeybatı köşesindeki minareden oluşan caminin son cemaat yeri girişi üzerinde kitabesi bulunmaktadır.
 
 

 

Gölcükler Camisi
 
Menderes Gölcükler Mahallesi’nde 785. sokakta yer alan Gölcükler Camisi, dikdörtgen planlı bir harim, harimin kuzeyinde son cemaat yeri ve son cemaat yerinin batısında yer alan bir minareden oluşmaktadır. Son cemaat yeri orta birimindeki yarım daire formlu alınlığında bulunan onarım kitabesinden, caminin Hacı Ahmet ve Mehmet Efendiler tarafından 1902 yılında yeniden inşa edildiği anlaşılmaktadır. Önceki caminin niteliği konusunda ise bir bilgiye ulaşılamamıştır.
 
 

 

Görece Merkez Camisi
 
İzmir – Gümüldür karayolu üzerindeki Görece Mahallesi Nihat Sertel Caddesi’nde bulunan Görece Merkez Camisi, dikdörtgen şekilli düz ahşap tavanla örtülü harim, harimin kuzeyinde bir sundurma ve kuzeybatı köşede kare planlı kürsüye sahip bir minareden meydana gelmektedir. İnşa kitabesi bulunmayan caminin mimari özelliklerinden yola çıkarak, 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başlarına tarihlemek mümkündür.
 

 

Samancıoğlu Camii
 
Cüneytbey Mahallesi’nde bulunmakta ve halen kullanılmaktadır. Samancıoğulları’ndan Hacı Veli tarafından yaptırılmıştır. Menderes Belediyesi tarafından yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda binanın dış cephesinde aslına aykırı olarak yapılan tüm sıvalar kazınarak raspalanma işlemleri tamamlanmıştır. Caminin kubbesi sökülerek aslına uygun olarak yenilenme çalışmaları devam ederken, yapıda kullanılan orijinal tuğladan örnek alınarak aslına uygun ölçülerde tekrar üretilen tuğlalarla avlu içerisindeki müştemilatın restorasyon çalışması tamamlanmıştır.