07.01.2020

Hac ve Umre Bürosu

 

              Hac, Müminin hayatının en önemli miladıdır. Takvayı kuşanma ve ömür boyu Allah’ı anma şuuruyla yaşama gibi çok büyük manevi kazanım imkânları sunan bu kutlu yolculuk, Müminin, hem kendi iç dünyasına, hem Mümin kardeşlerine ve hem de tarihe doğru gerçekleştirdiği bir seferdir. Her karışı ulu’l-azm peygamberlerin, Kâinatın Efendisinin ve Sahabe-i kiramın hatıraları ve izleriyle dolu kutlu iklime yapılan bu yolculuğun şekli uygulamalarının yanında çok deruni boyutları da bulunmaktadır.  Bundan dolayı Hac yolculuğu, sıradan bir seyahat değildir. Amacı ve muhtevası itibariyle diğer yolculuklardan farklıdır. Bu, yüksek amaçlar ile çıkılan bir ibadet yolculuğudur. Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü, bir taraftan bu yolculuğun seyahat boyutunun gereklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye çalışırken diğer taraftan bu kutlu yolculuğun, Müminin hayatında bir milada dönüşebilmesi için eğitim ve irşat boyutuna büyük önem vermektedir. Böylece bu kutlu yolculuğu gerçekleştirenlerin, bütün faziletlerin temellerini ve bu doğrultuda en güzel ahlaki vasıfları kazanmış olarak dönmelerini hedeflemektedir.

               Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünün temel görevi, Hac ve Umre ibadetlerinin, sağlık ve güvenlik içerisinde, hizmet talep edenlerin hakları korunacak şekilde usulüne uygun olarak yerine getirilmesini sağlamaktır. Genel Müdürlük bu temel görevi yerine getirmek için yurt içinde ve yurt dışında gerekli tedbirleri almakta, ilgili ülke, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmakta ve bu konulardaki hizmet ve faaliyetleri düzenlemekte, yürütmekte ve bu hizmetlerin denetlenmesini sağlamaktadır. Bu görevler, yürürlükteki ilgili mevzuat, Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu ile Hac ve Umre Komisyonu kararları doğrultusunda yerine getirilmektedir. Hacca gitmek üzere müracaat eden vatandaşlarımızın sayısı ülkemize verilen hac kontenjanından onlarca kat fazladır. Be nedenle, hacca kayıt hakkı yalnızca daha önce hiç hacca gitmemiş olanlara tanınmaktadır. Kayıtlar, elektronik ortamda internet üzerinden de yapılabilmektedir. Ancak hac için kayıt yaptırmış olmak, hacca gidebilmek anlamına gelmemektedir. Bu yalnızca bir ön kayıttan ibarettir. Her yıl hacca gidecekler, ön kayıt yaptıranlar arasında çekilecek katsayılı kur’asistemi ile belirlenmektedir. Kur’ada çıkanlar kesin kayıt hakkı kazanmaktadır.

                Kesin kayıt hakkı kazanan hacı adaylarımızın % 60’ı Diyanet organizasyonu ile % 40 ise Diyanet İşleri Başkanlığının gözetim ve denetimi altında hac seferi düzenleyen ve Başkanlığımızla sözleşme imzalayan seyahat acenteleri marifetiyle kutsal topraklara götürülmektedir. Hacca gideceklerin belirlenmesinde katsayılı kur’a sistemi uygulanmaktadır. Buna göre ilk defa ön kayıt yaptıranlar, çekilecek kur’aya bir kur’a hakkı ile, ikinci yıldakiler 2x2= 4 kur’a hakkı ile, üçüncü yılda olanlar 3x3= 9 kur’a hakkı ile, dördüncü yılda olanlar 4x4= 16 kur’a hakkı ile… katılmaktadır. Bu sistemde ilk defa kayıt yaptıranın bir kur’a hakkı var iken, sözgelimi sekiz yıldır kaydı yenilenin 8x8= 64 kur’a hakkı bulunmaktadır. Neticede geçmiş yıllardan bekleyenler açısından daha çok kur’ada çıkma imkânı bulunmaktadır. Kişi ilk defa başvurduktan sonra kendisine kur’a çıkmaması durumunda ertesi yıllarda kaydı elektronik ortamda otomatik olarak yenilenmektedir. 

                 Diyanet İşleri Başkanlığının temel hedeflerinden biri, Hac ve umrenin bir eğitim süreci olarak değerlendirilmesidir.  Bu amaçla kesin kayıt işlemlerinin yapılmasından itibaren hacı adaylarına yönelik eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına başlanmaktadır. Eğitim,hac ve umre yolculuğu öncesinde, hac ve umre ibadeti esnasında ve bu ibadetlerin ifasından sonra olmak üzere üç bölüm halinde planlanmakta ve gerçekleştirilmektedir. Bu eğitimleri gerçekleştirmek üzere Hac Eğiticilerinin Eğitimi de planlanmakta ve icra edilmektedir. Hac yolculuğu havayolu ile gerçekleştirilmektedir. Kişilerin tercihine oda tercihli ve otel tip konaklama türleri şeklinde iki kategoride kafileler oluşturulmaktadır. Hac ve umrede yaklaşık 200 kişiye bir kafile başkanı, bir hanım irşat görevlisi ve her 40 kişiye bir din görevlisi verilmektedir. Ayrıca organizasyonun yurt içi intikalleri, havaalanları, Mekke Medine koordinasyon ve iskan, sağlık, ayniyat, kargo, havalimanı, fetva-irşat ile denetim, gözetim ve rehberlik ekiplerinde yeterince eleman görevlendirilmektedir.

                  Eğitim, irşat, rehberlik-denetim ve organizasyonun maddi yönünün muhtelif hizmet kademelerinde görevlendirilecek personelin seçimi belli ilkeler ve vasıflar çerçevesinde, liyakat ve ehliyet esasına göre itina ile gerçekleştirilmektedir. Seçilen görevliler hac ve umre yolcularına en iyi hizmeti vermeye çalışmaktadır. Hac yolcularına, iskân edilecekleri binaların hizmet standartları bakımından konumlarına göre ‘Oda tercihli’ ve ‘Otel’ konaklama türü olmak üzere iki alternatif sunulmaktadır. Hacılar, genellikle maddi imkânlarına göre bu iki seçenekten birini tercih etmektedir. Oda tercihli hac konaklama türünde, kendine ait banyo tuvaleti bulunan bir odada en fazla 4 kişi kalacak şekilde bir planlama yapılmaktadır. Otel türünde ise iki veya üç kişilik odalarda otel hizmeti verilmektedir. Organizasyonda sağlık hizmetleri, Hac mevsiminde Mekke ve Medine’de mevsimlik olarak kurulan hastaneler ve bu hastanelere bağlı sağlık ocakları vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir. Yemek hizmetleri Ayniyat ekibi, ulaşım hizmetleri ise servis ekibi vasıtasıyla sağlanmaktadır. Umre kayıtlarında olağanüstü durumlar ve Ramazan ayı dışında herhangi bir sınırlandırma, genellikle olmamaktadır. Umre yapmak isteyenlerden dileyenler Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonu, dileyenler de yetkili seyahat acenteleri vasıtasıyla umreye gidebilmektedir. Umre tur programları her yıl detaylı bir şekilde hazırlanıp vatandaşlarımıza duyurulmaktadır.

                     Müminin hayatı açısından Hac, aslında Kâbe’de noktalanıp biten bir yolculuk değildir. Bu yolculuk onun Rabbine doğru çıktığı bir yolculuktur. Kâbe’ye varınca onun etrafında başlanan tavaf adeta bunun simgesi gibidir. Bu dönüşler ile sanki başka bir dünyaya geçiş yapılmaktadır. Bunun içindir ki Kâbe hedef değil, belki sonsuzluğa giriş kapısı gibidir. Hac yolcusu, bu hedefe ulaşabilmek için tertemiz duygularla ve sırf ibadet aşkıyla bu kutlu yolculuğa çıkar, bu güzel niyet ve duyguları manevi ve ahlaki hayatının gelişiminde bir dönüm noktası haline gelir. Diyanet İşleri Başkanlığı İslam’ın beş esasından biri olan bu büyük ibadeti eda edecek Müminlerin, haccın sağlayacağı inanılmaz manevi atmosferden azami derecede istifade edebilmeleri, bu huzur yolculuğundan tertemiz bir milat ile dönebilmeleri ve Hac ile başlayıp devam eden yolculuklarını zikri daim şuuruyla sürdürebilmeleri için elinden gelen gayreti göstermektedir.

​​​​