31.10.2016

Tanıtımı ve Tarihçesi

SEFERİHİSAR TARİHİ

     Seferihisar ilçesi topraklarında en eski yerleşim yeri Teos olup, burasının M.Ö. 2000 yıllarında Akalardan kaçan Giritliler tarafından kurulduğu ve Karyalilarin bir kenti olduğu bilinmektedir. Böylece yöreye 4000 yıldan bu yana yerleşildiği söylenebilir.Seferihisar’ın kurulusu hakkında birkaç tez bulunmaktadır.

     Bunlardan ilkine göre; Seferihisar III.Pön Savaşları(Roma –Kartalca Savaşları)sırasında Roma’ya yenilen Kartacali  Anibal’in,Suriye Selefkoslarina  sığınmak üzere Anadolu’ya geçmesi (M.Ö.150-146) üzerine Roma Donanması’nın Teos önlerinde Myonnesos açıklarında Kartaca donanması ile savasırken,Romali General Tysaferin’in konaklama yeri olarak askerlerine insa ettirdiği üs olarak kurulmuş ve Tysaferinopolis adi verilmiştir.İkinci tez ise;M.Ö.7,yüzyilda Anadolu toprakları üzerinden, Roma’ya göçen, Hint-Avrupa ırkından Etrüskler tarafından kurulduğuna aittir. Anadolu’ya geldiklerinde kıyılara yeterince yaklaşmak isteyen Etrüsksler’in Seferihisar’ı önce bir konaklama yeri olarak kurdukları, sonra büyük bir kısminin Teos ve Sığacık limanlarından yararlanarak İtalya’ya göçtükleri, bir kısminin ise burada kaldığı ve Seferihisar’ın da M.Ö.5.Yüzyilda güçlü bir kent olduğu ileri sürülmektedir.Seferihisar adinin Romalı General Tysaferin’den geldiği, Selçuklulara kadar Tysaferin veya Tysaferinopolis olarak anıldığı, Anadolu’nun Türkleşmesi sırasında adına eklenen hisar kelimesiyle Tysaferinhisar’a dönüştüğü sanılmaktadır. Yüzyıllar boyunca kullanılan bu ad, bugün Seferihisar olarak karsımızdadır.


     Ege’nin diğer yöreleri gibi Seferihisar’da da M.Ö.7,-5,yüzyillar arasında Lidyalılar, Iranlalar, Atinalılar ve Ispartalılar hüküm sürmüştür. Daha sonra yöreye İranlılar, Bergama Krallığı, Makedonyalılar, Eski Yunanlılar, Romalılar ve Bizanslılar egemen olmuştur.Seferihisar 1084 yılında Selçuklu Komutanı Emir Çakabey tarafından alinmiş, II. Haçli Seferi(1147-1149)sonrasinda, bölge Sultan Mesut tarafından Selçuklu topraklarına katılmıştır. Seferihisar,1308 yılında Selçukluların dağılması ile 1320 de Aydinogulari’nin egemenliğine ardından 1394 yılında da Osmanlıların eline geçmistir.1402 Ankara Savaşı nihayetinde Moğolların işgaline uğrayan bölge,1425 yılında tekrar Aydınoğlularının elindedir, ancak Cüneyt Bey’in ölümünden sonra Seferihisar artık Osmanlıların olmuştur. 
Seferihisar 14,-15,-16, yüzyıllarda Düzce(Hereke)deki medresesiyle bir ilim ve kültür ocağı haline gelmiştir.

      Osmanlı toprak bölünüşüne göre has arazi içeresinde bulunan Seferihisar’ın geliri III. Murat’ın annesi Valide Sultan tarafından, Mekke’ye vakfedilmistir. Seferihisar 19,yüzyil başlarında 20 bini askın nüfusa sahipken, köylerden çıkan veba hastalığı nüfusu kırmış, Seferihar’in dört beş köyü ortadan kalkmıştır.

     İzmir 1850 yilinda, Aydin vilayetinin merkezi olunca, Seferihisar nahiyesi de 1884 yılında Belediye olmuştur. İlçe merkezinde Selçuklular ve Osmanlılardan kalma camiler bulunmaktadır.Bunlardan; Turabiye Camii (1197) yılında Selçuklular tarafından yapılmış (1783-1784) yıllarında Osmanlılar tarafından bakıma alınıp yeniden ibadete açılmıştır.Osmanlı döneminde ise Güdük Minare Camii, Hıdırlık Camii(1767-1768)ve Ulu Cami(1816-1817) inşa edilmiştir. Bu camilerin hepsi çeşitli tarihlerde onarım gördüklerinden günümüzde de ibadete açıktırlar. Ayrıca Osmanlı Dönemi’nden kalma ve bugün yıkıntı halde 2 hamam bulunmaktadır.


     Seferihisar ve çevresinde tespit edilen tarihi değerlerden biri de Tümülüslerdir. Bunlardan; Tepecik Mah.deki Güneşlikten Tümülüs’ü, yaklaşık 20 m.yüksekliginde,80 m.çapindadir ve yoğun kaçak kazılara maruz kalmıştır. Ayrıca Hıdırlık Mah.de birbirine yakın konumlarda 2 si tescilli,8 i tescilsiz, toplam 10 Tümülüs yer almaktadır.

    Seferihisar’da Cumhuriyet döneminde kayda değer bir olayda Kore Savaşları’na katılan Türk Kuvvetlerinin, ikinci kafileden itibaren,1951-1960 yılları arasında on yil,hazirlik eğitimini burada yapmış olmalarıdır.

         Seferihisar ilçe merkezinde Kurtuluş Savaşı’nda ve Cumhuriyet döneminde şehit düşenlere ait bir Şehitlik ile ilçe merkezi girisinde,Izmir Caddesi üzerinde Şehitler Çeşmesi bulunmaktadır.

Seferihisar’ın Kurtuluşu Ve Çolak İbrahim Bey

        15 Mayıs 1919 tarihine kadar Seferihisar’da yaklaşık %50 Rum,%50 yerli ve Mora göçmeni Türk ahali birlikte yaşamışlar, İzmir’in 15 Mayıs 1919 da Yunan işgaline uğramasıyla, işgal yılları başlamış,11 Eylül 1922 de ilçe kurtarılmıştır.

       Harbiye’den yetişmiş Çolak İbrahim Bey, Mustafa Kemal Paşa’nın teklifini kabul ederek, maiyetindeki iki milis süvari alayı ile birlikte Kuvayı Maliye’ye katılmıştır. Emrine bir nizamiye alayı ile bir dağ bataryası verilerek 1920 yılında 3.Süvari Tümeni namıyla Garp Cephesi emrinde bir süvari tümeni yapılmıştır. Çolak İbrahim Bey, Kızıl Çullu yakınlarından hareket ederek, Sefehisar’ın doğusundaki dağ geçitlerinden ilerlemiş ve 11 Eylül 1922 tarihinde öğleden sonra Seferihisar’a girmiştir. Giriş yönü, Kocaçay tarafından bugünkü Kurtuluş Caddesi (o zaman ki Sığırtmaç Sokağı) üzeridir.

       Çolak İbrahim Bey adı, Seferihisar’da eski Rum Mahallesi olan ve sonradan Rumeli göçmenliklerinin yerleştirildiği mahalleye verilmiştir.1982 yılında bir tanesi Çolak İbrahim Bey Mahallesindeki parka, diğeri de Şehitler Çeşmesi karşısında olmak üzere 2 büstü dikilmiştir.

-----------------------------------------------

 

MİSYONUMUZ:

Toplumun dînî, ahlâkî ve manevî değerlerini sürekli canlı tutmak amacıyla İslâm dininin temel kaynaklarına dayalı doğru ve güncel bilgi ile toplumu din konusunda aydınlatmak; inanç, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek ve ibadet yerlerini yönetmek.

VİZYONUMUZ:

Toplumun dînî ahlâkî ve manevî değerlerini sürekli ayakta tutan, bütün insanlığın barış ve huzuruna katkı sağlayan  İslâm dini ile ilgili her konuda referans alınan en etkin ve saygın bir kurum olmak.