18.09.2024

PEYGAMBERİMİZ VE ŞAHSİYET İNŞASI

PEYGAMBERİMİZ VE ŞAHSİYET İNŞASI
 Kişiyi tanımlayan, hem doğuştan hem de sonradan kazanılan nitelikleri ihtiva eden, insanın benliğine ait ruhsal ve manevi özellikleri ifade eden şahsiyetin iki ana unsuru vardır:
1) Mizaç: doğuştan gelen, sakinlik, hareketlilik, sertlik, yumuşaklık gibi kalıtsal özelliklerdir.
2) Karakter: kişinin hayatı boyunca edindiği tecrübelerin bir sonucu olarak şekillenen özellikler olup hayat boyu edinilen değerlerin bütünüdür.
“Her doğan fıtrat üzere doğar, sonra annesi babası onu Yahudi yahut Hristiyan veya Mecûsi yapar.” (Buhârî, Tefsîr, (Rûm) 2; Müslim, Kader, 22) hadis-i şerifi; şahsiyet oluşumunda ailenin, eğitimin ve çevrenin önemine dikkatleri çeker ki zaten insan İnsan, eğitilebilen, öğretilen ve öğrenen bir varlıktır.
Mümin şahsiyetinin inşasında iki temel kaynak vardır: Kur’an ve Sünnet. Bu iki temel kaynağın ışığında oluşan mümin şahsiyeti, eşsiz ve örnek bir insan karakterini oluşturur. Yüce Rabbimiz, insanı en güzel şekilde yaratmış; akıl ve irade ile donatmış, iman-küfür, iyi-kötü, güzel-çirkin, itaat-isyan arasında yapacağı tercihleriyle imtihana tabi tutmuştur. İnsanoğlu, Yaratıcısına nasıl kul olacağını, O’na nasıl ibadet edeceğini, çevresiyle olan ilişkilerinde nasıl bir tutum sergileyeceğini ve ebedî hayata nasıl hazırlanacağını, vahiy ve vahyin hayata yansıyan hali olan peygamberler vasıtasıyla öğrenmiştir. Zira insan; hayatın anlamına ve gayesine, varlığın başlangıcına ve sonuna, bilginin kaynağına ve sıhhatine dair tüm sorularına en doğru cevapları ancak vahyi ve sünneti referans alarak bulabilir.
Yeryüzünün halifesi olarak yaratılan insana, varlık gayesini hatırlatmak ve şahsiyetini en mükemmel şekilde oluşturmasına rehberlik etmek üzere görevlendirilen son Peygamber Hz. Muhammed’in (s.a.s)  örnekliği, mümin şahsiyetinin inşası açısından zaruridir. Bir insanda bulunabilecek en mükemmel özellikler, Allah Resûlü’nde (sas) toplanmıştır.  Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Peygamber’e (sas) itaati emrettiği gibi O’nun (sas) örnek alınmasını da emretmiştir:
“Andolsun, Allah’ın Resulünde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 33/21)
 Hz. Peygamber (s.a.s)’in öğretileri, bir bölgeye, bir çağa, bir mekâna, bir kavme ait değildir. Herkesin ve her çağın ihtiyacı ondadır.  “Biz seni sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak bütün insanlara gönderdik; fakat insanların çoğu bunu anlamıyorlar.” (Sebe 34/28) Dolayısıyla hangi çağda olursa olsun, hangi bölgede yaşarsa yaşasın, gelişmişlik seviyesi ne olursa olsun insanlığın yegâne kurtuluşu ve huzurlu bir toplumun inşası Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in hayatını örnek almaktan geçer.
Peygamberimizi Rol model alan bir mü’min, imanını ilim ve ihlasla, ibadet ve güzel ahlakla kemâle ereceğini bilir. Zira, Allah’a gönülden inanan, ihlasla ibadet eden sorumluluk sahibi insandır. O, fıtratındaki potansiyeli koruyup geliştiren şahsiyet sahibi kişidir. O halde şahsiyetimizi;
O’nun(Hz. Muhammed sav) Gibi İmanla İnşa Edelim.
 O’nun(Hz. Muhammed sav) Gibi  Helale koşalım, Haramdan Sakınalım.
 O’nun(Hz. Muhammed sav) Gibi Zalimin Karşısında Mazlumun Yanında Olalım.
 O’nun(Hz. Muhammed sav) Gibi İyiliği Yayalım, Kötülüğe Engel Olalım.
 O’nun(Hz. Muhammed sav) Gibi Merhameti Kuşanalım, Öfkemizi Kontrol Edelim...
Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası, Peygamberimizi tanımaya, anlamaya ve O'nun güzel ahlakını örnek almaya  vesile olsun.
Emir VERAN
Menderes Müftüsü